Все игры
Обсуждения
Сортировать: по обновлениям | по дате | по рейтингу Отображать записи: Полный текст | Заголовки
Ali Koksal, 15-12-2012 02:03 (ссылка)

nimetl

Yaşlı kadın dinine oldukça düşkün bir insandı... Her sabah kapısının önüne çıkar ve yüksek sesle duâ ederdi:

- Allahım! Verdiğin nimetler için sana şükürler olsun!

Ve ardından da her seferinde, inançsız olan yan komşusunun sesi duyulurdu:

- Tanrı yok kadın, Tanrı yok!

Yaşlı kadın komşusuna sinirlense de birşey demez, yine her sabah duâ eder, öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırdı...


Bir akşam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun etmeye kalkar... Dükkâna
gidip meyve ve sebze, ekmek vs. alıp torbalara doldurup, yaşlı teyzenin
kapısının önüne bırakır.

Ertesi sabah yaşlı kadın, kapıyı açıp da yiyecekleri görünce sevinçle bağırır:

- Sana şükürler olsun Allahım! Bu gönderdiğin yiyecekler için de sana şükürler olsun.

Ve ağacın arkasından onu seyreden komşusu seslenir:

- Tanrı yok kadın, Tanrı yok! O yiyecekleri ben aldım!

Kadın hiç istifini bozmaz:

- Yüce Allahım! Sana ne kadar şükretsem azdır! Hem yiyecekleri göndermiş, hem de parasını şeytana ödetmişsin..!

Метки: nimetl

Ali Koksal, 02-11-2012 17:45 (ссылка)

Без заголовка

yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir

Antalya Consulting, 02-01-2012 04:29 (ссылка)

Турецкий язык - это просто!

Уважаемые участники сообщества, всем кто хочет выучить турецкий язык хочу порекомендовать интенсивные курсы от Лингвистического центра Antalya Consulting на берегу Средиземного моря. Учите турецкий на курсах в Анталии или онлайн из дома! Занятия проходят с носителями языка. Прием на курсы круглый год. Встреча в аэропорту, проживание, экскурсии. Языковые курсы от Лингвистического центра Antalya Consulting - это возможность выучить языки эффективно и доступно. Я региональный консультант Лингвистического центра Antalya Consulting. Информация на моей странице. Отвечу на все интересующие вопросы по обучению и предоставлю скидку при заполнении заявки на моей странице консультанта. 

Метки: турецкий язык, онлайн турецкий, курсы турецкого, анталия, Турция

aziz avaz, 05-10-2010 00:05 (ссылка)

Добропорядочность


Помни об Аллахе - и Он, помня о тебе, защитит тебя; помни об Аллахе - и ты
почувствуешь, что Он перед тобой. Если ищешь ответа на вопрос, спрашивай у
Аллаха; если ищешь помощи, взывай о ней к Аллаху". // хадис от Абу Абасса
Абдуллы // Ат-Тирмизи

"Каждый мусульманин - брат мусульманину, а потому он не должен притеснять
его. Всякому, кто поможет в нужде своему брату, Аллах поможет в его собственной
нужде. Всякого, кто оградит мусульманина от напасти, Аллах оградит от тягот в
День Суда". // хадис от Абдуллы бин Умара // Сахих аль-Бухари

"Не завидуйте друг другу; не испытывайте ненависти по отношению друг к другу;
не отворачивайтесь друг от друга, а будьте, о слуги Аллаха, братьями. Один
мусульманин - брат другому мусульманину: он не притесняет его и не предает его
интересы, он не лжет ему и не оскорбляет его призрением. Очень дурно для каждого
человека испытывать чувство презрения по отношению к своему брату мусульманину".
// хадис от Абу Хурейра // Муслим

"Вера в Бога Единого заложена в каждом ребенке отроду, и только родители
делают его иудеем, христианином или язычником". // хадис от Абу Хурейра // Сахих
аль-Бухари

"Поистине, Аллах любит мягкость (доброту) в каждом деле". // хадис от Аиши //
Бухари и Муслим

"У верующего есть шесть особых обязательств (по отношению к другому)
верующему: он навещает его во время его болезни, присутствует на его похоронах,
отзывается на его приглашение, приветствует его при встрече, желает ему благого,
и искренен (сердечен) по отношению к нему в его присутствии и отсутствии". //
хадис от Абу Хурайры // Бухари и Муслим

Онлайн изучение турецкого языка!

Дорогие участницы (- ки) этого замечательного сообщества.




Я хотела бы порекомендовать вам сайт по изучению турецкого
языка.
Турецкий онлайн - авторский курс, включающий в себя уроки по грамматике,
аудио вкладки, онлайн словарь и другие материалы, необходимые для плодотворных
занятий. Все желающие занимаются бесплатно от начала и до конца.


turkishonline точка ru 
Учите язык правильно.

Метки: турецкий язык, онлайн турецкий, сайт по турецкому языку

Ali Koksal, 11-11-2006 18:50 (ссылка)

AAA

Sosyete balosunda,adam son derece güzel bir kadın görmüş.
Ve kadının yanına yaklaşmış ve şöyle demiş.
"Aferdersiniz, sizi rahatsız ettim ama inanın çok güzelsiniz"
Kadın
"Çok naziksiniz.Teş ekkür ederim" demiş.
Adam
"Acaba," demiş "1 milyon dolara benle yatarmısınız?.. "
Kadın çok şaşırmış..Kızarmış.. Ne diyeceğini şaşırmış...
Bir süre sonra
"Peki,olur" demiş..
Adam bu sefer
"Peki" demiş .."1 dolara benle yatarmısınız?"
Kadın,çok kızmış..
"Ne?Siz beni orospu mu zannettiniz. .." demiş..
Adam,gülerek
"Onu tespit ettik.Şimdi fiyatta anlaşıyoruz" demiş..

Ali Koksal, 09-11-2006 22:58 (ссылка)

Bir erkegin aytildiktan sonraki 60 saniyesi

ERKEĞİN AYRILDIKTAN SONRAKİ 60 SANİYESİ

   1-acaba
   2-yanlis
   3-mi
   4-yaptim
   5-yoksa
   6-dogru
   7-mu
   8-ulan
   9-guzel
   10-kizdi
   11-allah
   12-icin
   13-iyi de
   14-kizdi
   15-ama
   16-cok
   17-kiskancti
   18-yahu
   19-her
   20-seyime
   21-karisiyordu
   22-bir rahat
   23-haraket
   24-edemiyordum
   25-ama
   26-gozleri
   27-masmaviydi
   28-deniz
   29-gibi
   30-gozleri
   31-vardi
   32-icinde
   33-kayboluyordum
   34-huzur
   35-buluyordum
   36-saclari ipek gibi
   37-her dokunus
   38-ayri mutluluktu
   39-simsiyahti
   40-offf
   41-kafana s.c.m olm
   42-kacirdin canim hatunu
   43-bunun gibisini bir daha
   44-zor bulursun
   45-koseyi donmeden seslensem
   46-seni seviyorum desem
   47-inanir mi acaba
   48-hadi olm de iste deli gibi seviyorsun
   49-nerde sende o cesaret olm
   50-senden bir b.k olmaz
   51-hadi olm birak su inadi
   52-bagir avazin ciktigi kadar
   53-ya beni terslerse
   54-rezil olurum
   55-niye terslesin ki ya
   56-seni seviyorum derdi bana hep
   57-bagir hadi bagir
   58-koseyi dondu hatun allah belami versin
   59- hasss.. ulan mac vardi maci kaciriyorum
   60- taksiiiiiiii


Ali Koksal, 09-11-2006 22:42 (ссылка)

Dost

Hani, diyorum da, insanin gercekten mükemmel bir dostu olsa... "Onu", söyle,
icine sindire-sindire, kocaman bir sarilsa... yok. yüreklilikle
söylediginiz. "Canim benim! dediginiz... Telefonda bile saatlerce
konuþtugunuz, sicacik biri... özlediginizde, hayal kurdugunuzda yaninizda o
var mi? Sizi hic yalniz birakmayan biri... Cesur, sempatik, azimli,
kararli,.. Arayan, soran,"Seni özlüyorum"diyen biri. Böyle bir canli ile her
þeyi konusabilir, paylasabilirsiniz. Yaniltmaz!

Anlayisla karsilar her seyi... Hatalari, günahlari-sevaplari, her bir seyi
konusabilirsiniz onunla. bir arayis icinde olmaniza gerek yoktur. O
kendiliginden cika gelir zaten. Bir gün bir bakarsiniz karsinizda... Bir de
bakmisiniz simsicak sohbetler, derin konular, sirlar, paylasimlar... Kimseye
söyleyemediginizi, en yakininiza anlatamadýðýnizi, gecmisteki izleri,
gelecegedairlerinizi, sadece ona anlatir olursunuz.

Kadin, erkek Bir dost bulun! Ama gercek olsun. Aradiginda isinizi degil,
sizi soran... Kötü gününüzde ev sahibi, iyi gününüzde kiraciniz olsun.
Anlatsin, konussun, acik-secik, korkmadan yasasin. Güvensin! Cinsiyeti
olmasin! Bir kartal kadar hasin, bir maymun kadar saklaban, bir ceylan kadar
narin olsun. Dogrulari söylesin. degil gözleriyle ve kalpten konussun.

Yasasin! Doya-doya yasasin, doya-doya yasatsin. Beyninden deðil, yüreginden
versin. "Olsun varsin! Paylasirim." desin. Bir dostunuz olsun. Sizi ve
benliginizdekileri paylaþsýn... Ben deðil biz olsun.

Dost olsun! Ama... Gercek bir dost..

D O S T C A K A L I N.........
CAN DÜNDAR

Ali Koksal, 09-11-2006 22:31 (ссылка)

fahiseler ve hekimler

-Hekimlik ve Fahişelik Arasındaki Benzerlikler-
   - Hekimlik ve fahişelik, her ikisi de dünyanin en eski
meslekleridir.
       - Her ikisi için de "Allah muhtaç etmesin ama yokluklarini da
göstermesin"dir.
    - Ikisinin de aldiklari ücretlere "vizite ücreti" denir. -
Eger serbest tesebbüste çalisiyorlarsa ne ala, toplumda
her ikisini de sayginliklari yüksek olur, ama eger kamu sektöründe iseler halleri
perisandir.
- Sosyetik olanlari daima el üstünde tutulur.
- Televizyonlarda, basinda imrenilerek boy gösterirler. -
Her ikisinin de çalisma saatleri belirgin degildir.  Ne zaman
çagirilirlarsa o zaman gitmek  zorundadirlar.
- Her ikisi de müsterilerini seçme sansina sahip degildir.
Müsterileri onlari seçebilir.
- Muameleleri iyi olmak zorundadir, aksi takdirde müsteri bir daha
gelmez.
 - Her ikisi de otobüste, trende vs. yolculuk yaparken
yanlarinda oturan  kisiye mesleklerinin ne oldugunu söylemekten çekinirler.
Aksi takdirde yanlarindaki kisi kendilerinden yararlanmaya kalkisabilir.
- Mesleklerini sevmeseler de bir kere basladilar mi artik geriye dönüsleri  zordur.
- Her ikisinin de bütün hayalleri, bir an önce bolca para kazanip,
bir gün bu meslekten kurtulup, normal insanlarin içinde yasayabilmektir.
- Her ikisi de çocuklarini en iyi okullarda okuturlar bir gün kendileri gibi olmasinlar diye.
- "Ne olacaksan ol, ama en iyisi ol" düsturu bu iki meslek için de geçerlidir

Ali Koksal, 08-11-2006 18:10 (ссылка)

Kemal Sunal

12/10/2006 - Kemal Sunal'ın "Kaymakam" filmi gerçek oldu...  


Kategori: Manset atanlarAydın’ın Kuşadası ilçesinde, Kaymakam Ahmet Ali Barış’ın yıllık izin kullandığı dönemde, ilçenin 2 gün süresince kendisini "stajyer kaymakam" olarak tanıtan sahte bir kaymakam tarafından yönetildiği iddia edildi.
 AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Kuşadası Kaymakamı Ahmet Ali Barış’ın 2 hafta önce 15 gün süreyle çıktığı yıllık izinde yerine vekaleten Söke Kaymakamı Celil Ateşoğlu görevlendirildi.
İddialara göre, Kuşadası Kaymakamlığına Celil Ateşoğlu’nun vekalet ettiği dönemin son 2 gününde kaymakamlığa gelen ve kendisini Adem Yıldız olarak tanıtan kişi, Kuşadası Kaymakamlığına "stajyer kaymakam" olarak görevlendirildiğini belirtti.
Son derece rahat ve konuya hakim tavırlarıyla kaymakamlık personelinin kendisinden şüphelenmediği kişi 2 gün süreyle ilçenin tüm resmi işlerini takip ederek, resmi kurum ve kuruluşlara gönderdiği yazılarla icraatlarda bulundu.
SAHTECİLİK GERÇEK KAYMAKAMIN DÖNMESİ İLE ORTAYA ÇIKTI
Kuşadası’nda yaşanan ilginç sahtecilik olayı, ancak Kaymakam Ahmet Ali Barış’ın izinden dönmesiyle anlaşılabildi.
İzin dönüşü, personelinden yerine bir stajyer kaymakamın baktığını öğrenen Kuşadası Kaymakamı Barış, "sahte kaymakam"dan görev kağıdı isteyince durum anlaşıldı.
Kaymakam Barış’ın bu talebini "Elazığ’da yaşayan babam vefat etti, acilen gitmem gerek" diye geçiştiren "sahte stajyer kaymakam", Kaymakamlık binasından da çıkarak izini kaybettirmeyi başardı.
İlçede 2 gün süreyle kaymakamlık yetkilerini kullanan kişinin yakalanması için ilçe emniyet müdürlüğü tarafından özel bir birim oluşturulduğu öğrenilirken, bu kişinin görev yaptığı dönemde resmi kurum ve kuruluşlara gönderdiği yazılar da geri istendi.






Türkiye stand-up'çıların bol bol malzeme bulacağı ender ülkelerden biri. Hatta Kemal sunal'ın kaymakam diye bir filmi vardı. Hatırlayanlar bilir, deli hastanesinden kaçan iki deli en yakın köye gider o köyde yeni kaymakam beklemektedir. Kendini bazen kaymakam zanneden Kemal sunal aslında akıllı-deliyi oynamakta filmde. Arkadaşıda hakimdir. Bunlar o kasabaya adalet getirir. Vurguncuları, dolandırıcıları dize getirir. Burdaki haberde tam bu olaya benzemekte. Ama bir farkla bu sefer kuşadasının başına kaymakam olarak gelen kişi rolandırıcıdır. Ne acıdır ki filmoe oeli olanlar adalet sağlarken, gerçek hayatta akıllılar adaleti baltalamakta. Canım Türkiyem yine bizleri kendine hayran bırakmakta...


 

Ali Koksal, 31-10-2006 02:10 (ссылка)

4 kelebek kelebek kelebek kelebek

DÖRT KELEBEK

Dört tane kelebek bir gün bir ateş görmüşler. Bunun nasıl bir şey olduğunu
öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin
aydınlandığını görmüş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve:

--Bu ateş
aydınlatıcı bir şey!, demiş..

İkinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla
şey öğrenmek istemiş. Biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş… Demiş ki:


--Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey!

Üçüncü kelebek bununla da
yetinmemiş, Biraz daha biraz daha yaklaşmış. Bir anda ateşin kanatlarını
yaladığını hissetmiş ve yanmış kanatlarıyla geri dönmüş… Şöyle demiş:

--Ve
bu ateş yakıcı bir şey!

Sonuncu kelebek daha da çok şey öğrenmek istiyormuş.
Biraz yaklaşmış, aydınlandığını görmüş. Biraz yaklaşmış, ısındığını hissetmiş.
Biraz daha yaklaşmış, ateş kanatlarını kavurmuş.

ve biraz daha yaklaştıktan
sonra tamamen yanan kelebek "poff !" diye ortadan kayboluvermiş...

Ateşin
gerçekten ne olduğunu belki bir tek o öğrenmiş ama geri dönüp söyleyememiş…
Çünkü o kaybolmuş ateş içinde ve bir şeyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmiş!...


kaynağı bilinmiyor


 

Ali Koksal, 31-10-2006 02:08 (ссылка)

menu

GÜNÜN MENÜSÜ


 


Bir ölçü GÜNAYDIN


iki ölçü iYi GÜNLER


Birazcık iLGi


Bir tutam ANLAYIŞ


Fazlaca NEZAKET


Bir tatlı kaşığı TOLERANS


 


Malzemeyi iç dünyanızdan alın,


Yıkamaya gerek yok temizdir...


Gönül teknenizde yavaşça karıştırın,


Karışımı hayat tabağının üzerine


yavaşça boşaltın...


Üzerini sevgi marmelatı ile süsleyin,


Birkaç parçada gökkuşağının


renklerinden serpiştirin...


Sadece kendiniz yemeyin.


Bol bol herkese dağıtın...


Afiyet Olsun.

Ali Koksal, 31-10-2006 02:05 (ссылка)

cin usulu turk isi cin isi

Tüm dünyanın Çinliler'e ait olduğunu düşündüğü karate
sanatı aslında
özbeöz
biz Türkler'e aitmi
ş. Çinliler kendilerinden daha az
sayıda olan
Türkler'e
kar
şı savaş meydanlarında perişan oluyorlarmış.
Onların deyimiyle; bir
türlü
bu bir avuç çapulcuyla ba
ş edememişler. Sonuçta Çin
Seddi'ni in
şa
etmi
şler.

Ama Türkleri durdurmak mümkün mü? Hayır! Duvarı a
şıp
akın akın
geliyorlarmı
ş. Bunun üzerine Çin hükümdarı Türkler'in
yenilmezliklerinin
sırrını ara
ştırmaları casuslar yollamış. Bunlardan
aylarca haber
alınamamı
ş.
Çin hükümdarı daha fazla casus yollamı
ş. Ama giden
gelmiyormu
ş. En
sonunda
bir tanesi geri dönebilmi
ş. Ancak ağır yaralıymış.
Türklerin enfes bir
dövü
ş
sanatına sahip oldu
ğunu, bu nedenle hiç
yenilmediklerini söyleyip son
nefesini vermi
ş.

Çin hükümdarı artık ne yapaca
ğını biliyormuş: başka
casuslar yollayıp
bu
dövü
ş sanatının inceliklerini öğrenmek. Vezirine
ülkedeki Türk'e
benzeyen
her genci toplayıp getirtmesini ve casus olarak
yeti
ştirilmelerini
buyurmu
ş.
Bir kaç ay sonra yüzlerce genç, Türklerin arasına
sızmaları için
gönderilmi
ş.

Seneler sonra bu gençlerden sadece üç tanesi birer
dövü
ş ustası olarak
geri
dönebilmi
ş. Hemen her birine ayrı okul kurulmuş. Çin
kültürüne uygun
olarak
bu dövü
ş sanatına ''karate'' adını vermişler. Karate
kısa bir sürede
ülkenin
dört bir yanına yayılmı
ş.

Ama karate ö
ğrenen Çin askerleri, Türklerle ilk
sava
şlarında yine
hüsrana
u
ğramış.Türkler ata sporlarında çok ustalarmış. Bu
sava
şta bozguna
u
ğrayan
hükümdar, karatenin Çin'e gelmesini sa
ğlayan
hükümdarın o
ğluymuş ve ne
yapaca
ğını bilememiş. Ama babasının veziri, kurnaz bir
adammı
ş, yeni
bir
plan geli
ştirmiş. Hükümdar da bu planı çok beğenmiş.

Çok iyi i
şleyen plan şöyleymiş: Önce Türkleri pasif
hale getirmek için,
"güre
ş" adında bir spor geliştirmişler. Güreş kelimesi
eski Çince'de
''pasiflik'' anlamına geliyormu
ş. Güzel Çinli
prensesler aracılı
ğıyla
bu
sporu Türk beylerine oradan da halka benimsetmi
şler.
Sonuçta Türkler'in
karateden iyice kopmasını sa
ğlamışlar. Birkaç kuşak
sonra Türkler
karateyi
tamamen unuturken Çinliler karatenin ustası olmu
şlar.
Bu yolla
Çinliler,
Türkler'i yenmekle kalmamı
ş onların Orta Asya'dan göç
etmelerine neden
olmu
şlar. Şimdi de gerçek ata sporumuzu bize
ö
ğretiyorlar.

Ali Koksal, 31-10-2006 02:03 (ссылка)

fikralar

1
Yahu sen inşaat mühendisiydin di mi?
- Evet??
- Baksana bu bina yıkılır mı?
- Ne bileyim ben,bisürü testi var bu işin öyle karpuza vurur gibi anlaşılmaz bu işler!
- Ne biçim mühendissin lan sen?
-.......
2
- Bölüm ne?
- Makine mühendisliği
- Kaç tane kız var ağbi sizde ??
-........
3
- Ne çıkacan mezun olunca?
- Gemi inşaat muhendisi.
- Ha, kaptan felan yani.
- Yok ebe olacaz.
4
- Mesleğin ne evladım?
- Kimya muhendisiyim amca.
- Sabun, şampuan felan...
- Yok amca öyle değil; Daha bi zor.
5
- Abi senin bölüm bilgisayardı di mi?
- Evet?
- Ya 6 haneli icq numarası nası aliyoruz? Öğretmişlerdir size....
- (tabi tabi. okulda ders var ICQ101 diye) Ama, öğretmediler, bilmiyorum.
6
-Ne mühendisisin?
-Endüstri mühendisi
-Ne endüstrisi?
7
Arkeoloji bölümünde Okuyan bir kişi tarafından, bilgisayar mühendisliğinde okuyan bir kişiye
yöneltilmiş soru:
- Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun dimi?
- Evet.
- Size hacker'lik yapmayı öğretiyorlar mı, böyle bir ders var mı?
- Lan, siz de tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mı? -?!
8
- Abi nerde okuyodun sen?
- Makine mühendisliği
- 4 yıllık mı?
9
- Ne mühendisisin?
- Bilgisayar
- Bu bilgisayarlar nasıl çalışıyorlar kuzum?
- İçlerinde elektronik devreler var, ikili mantığa göre...
- ??!
- Boşver, sen tak fişi çalışır onlar..
11
- Bilgisayar mühendisliğini kazandığına göre çok zeki olmalısın.
- Yok ya o kadar değil.
- Salak mısın yani?
12
- Emre aslanım sen makine mühendisiydin de mi?
- Evet mahmut amca.
- Vallahi tebrik ederim seni.. ya bu arada bizim şofben bozuldu, MÜsait olduun bi zaman diyodum.
16
- Hmm yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?- Bilgisayar yazılımı üzerine.
- Yazı mı yazyorsun yani bilgisayarda?
- Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle)
17
- Ahmet makina mühendisliği zor muydu?
- Tabi olum. termo,mukavemet, akışkanlar.. bunları geçene Kadar arkamdaki kıllar ağardı.
- Helal olsun valla.ya benim evdeki musluğa bi bakıverse Lan, damlatıyo kaç gündür.. o da akışkan sonuçta. he ne dersin?
- Allah belanı versin derim başka bişey demem.
18
- Sen şimdi ne okuyodun?
- Bilgisayar mühendisliği
- Evladım boşuna okuyosunuz siz, şimdiki çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlanbütün gün internet cafede.
- Tabii amca, anlıyorum..
19
Işçilerin yeni girmiş makine mühendisi hakkındaki yorumları:
- Bak mesela şu yeni giren mühendis var ya..
- hee.
- CNC'nin "S" sinden bile anlamıyo..
- CNC'de "S" var mı ki lan?
- Neyse işte anlamıyooo..
20
- Ne okuyorsun sen?
- Peyzaj mimarlığı
- Ne yapar o?
- Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve yolların....
- Ha yani bahçıvan olucan!
-
- kırsal sınavı sonrası....
- bölüm ne abi senin??
- jeodezi ve fotogrametri mühendisliği...(yine anlamicak) - ne abi?
- harita mühendisliği abi!!! (toobee!!)
- harita mı çiziyosunuz abi :))
- ebenin haritasını çizioz....


 

Ali Koksal, 31-10-2006 01:53 (ссылка)

mahkeme

Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler
>>>acısıydı. Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice
>>>çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu. Hakim tok
sesiyle,
>>>yaşlı kadına: "Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?"
>>>Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra kısılmış sesiyle
konuşmaya
>>>başladı:
>>>"Bu adam 50 yıldır bezdirdi hayattan..."
>>>Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda. Yaşlı
kadının
>>>gözleri doldu ve devam etti:
>>>"Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim. O bilmez. 50 yıl önceydi
, o
>>>çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım
>>>bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı onları
yavrum
>>>bildim. Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım.
Her
>>>gece güneş doğmadan önce, bir tas suyla sulayacağım onu diye. 50 yıl
>>>oldu, bu adam bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayayım
demedi.
>>>Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim. Hayatımı, umudumu, her şeyimi
>>>verdim. Ondan hiçbir şey görmedim. Bir kerecik olsun, benim bildiğim
>>>görevlerden birisini yapmasını bekledim. Onsuz daha iyiyim, yemin
>>>ederim."
>>>
>>>Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış
olmanın
>>>utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hakime yöneldi. Tane tane
>>>konuştu:
>>>
>>>"Askerliğimi Reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım. O bahçenin,
>>>görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Eşimi de orada
>>>tanıdım. Sedefleri de. Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim. İlk
>>>evlendiğimiz günlerin birinde, boyun ağrısı nedeniyle, onu doktora
>>>götürdüm. Doktor çok uzun süre uyanmadan yatarsa, boynundaki kireç
>>>sertleşir, kötüleşir dedi. Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin
>>>dedi. O Doktoru pek dinlemedi. Lafım geçmedi.
>>>O günlerde, tesadüf, bu çiçek kurumaya yüz tuttu. Ben ona: "Gece
çiçek
>>>sularsan geçer", dedim. Adak dilettim.
>>>Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu
>>>bildiği çiçekleri sularken seyrettim. Her gece, o çiçek
>>>ben oldum sanki." dedi adam.
>>>"Her gece, o yattıktan sonra uyandım. Saksıdaki suyu boşalttım.
Sedef,
>>>gece sulanmayı sevmez, hakim bey. "

>>>Bazen herşey bizim bildiğimiz gibi değildir....
>>>
>>>Herkese Mutlu Haftasonları
>>>

Ali Koksal, 31-10-2006 01:23 (ссылка)

Alzheimer

Alzheimer's Eye Test

Count every " F " in the following text:
(Aşağıdaki metindeki tüm "F" harflerinin sayınız)

FINISHED FILES ARE THE RE
SULT OF YEARS OF SCIENTI
FIC STUDY COMBINED WITH
THE EXPERIENCE OF YEARS...
(SEE BELOW) (Aşağıya bakınız)

HOW MANY ?
(kaç tane)
..................... 3?

WRONG, THERE ARE 6 -- no joke.

(Yanlış. Altı tane var... Şaka değil)

READ IT AGAIN !

(Yeniden Okuyun)

The reasoning behind is further down.
(Altında yatan gerçek aşağıdadır.)

The brain cannot process "OF".

(Beyin "of "sözcüğünü süzemez.)

Ali Koksal, 31-10-2006 01:22 (ссылка)

hep boyle

Hep Böyle Olmalı


Alıştır kendini biraz yalnızlığa...
Şöyle bir sağdan
Bir de soldan bak / Ara sıra
Yatağın senden uzun olsun
Düşlerin senden uzak
Ve /
Her bir kelime
Dilinde bir tuzak
Bak /
Yer gök yapayalnız
Lodos kendisinde
Poyraz yağmura gebe değil
Bu hep böyle ...
Ne sudan nefes aldın
Ne havayı içebildin
Sevdin / Sevdin /
Belki sevdin ama
Alıştır kendini biraz /
Yalnızlığa


 


 


Fikret Kızılok

Ali Koksal, 31-10-2006 01:03 (ссылка)

bir hikaye

Her gün daha çok seven bir ben vardı. Her geçen saniyede sana daha aşık
olan, her güldüğünde içi mutluluk dolan bir Can.

Zorluklar aşılmak içindi ve ben tüm zorlukları yenecektim. Bu sefer göz
yaşı olmayacaktı, bu sefer üzüntü olmayacaktı...

Kapıdan çıktın, aklımdan çıktın,
Ne hain çıktın sen, kalbimden de çık!
Oynamayı sevdin, aldatmayı sevdin,
Her kimi sevdiysen, git onu sev!

Arama sorma buna hiç gelemem...
Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem...

Hayat öyle hızlı geçiyor ki. Gelişin gibi gidişinde ani oldu. Her yeni
gün bu son diyorum kendi kendime. Bu senin için gözyaşları döktüğüm son
gün. Ancak zaman sadece beni hayattan daha da uzaklaştırıyor. Her geçen
gün evimi, yalnızlığımı daha bir seviyorum..

Beni görenler "senin gibi biri eve kapanır mı?" diyorlar. Bilmiyorlar
ki sen gittin. Bilmiyorlar ki yaşanmamış zamanlarım, sonu olmayan
öykülerim var şimdi sensiz yaşadığım. Bilmiyorlar ki ben eski ben değilim...

İnsan zamanı tüketmek ister mi? Ben istiyorum. Çok sevdiğim o şarkılar
şimdi en büyük acılarım oldu. Her şarkıda sen, her şarkıda daha büyük
bir acı var artık. Çok konuşan, hiç susmayan ben; şimdi gerekmedikçe
konuşmuyorum. Konuştuğum zamanlarda ne konuştuklarımı biliyorum nede
söyleyeceklerimi. Belki de en doğrusu bu. Bir daha hiç konuşmamak. Susuyorum
artık. Sustukça susuyorum.....

Ne çabuk bıktın, ümidimi yıktın,
Her neden bıktıysan başkasını yık.
Oynamayı sevdin, aldatmayı sevdin.
Her kimi sevdiysen, git onu sev..!

Arama sorma buna hiç gelemem...
Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem...

Hiç böyle olmamıştım ben. Yaşamdan bu derece kopmamıştım. En kötü
zamanlarımda bile hep gülerdim. Gözlerimin içi gülerdi. İnsanlar yadırgardı,
anlam veremezdi bu duruma. Ama bilmezlerdi ki hayatımda sen vardın...

Şimdi de gözlerimin her dakika dolmasına, artık gülmüyor olmama anlam
veremiyorlar. Bilmiyorlar ki artık sen yoksun ve bir daha asla
olmayacaksın........

Arama sorma buna hiç gelemem
Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem..

Ali Koksal, 23-10-2006 23:19 (ссылка)

333

Hayatinda ki en degerli sey ne?
Bir grup ögrenciden Günümüz Dünyanin Yedi Harikasi'nin neler Oldugunu
düsündüklerine dair bir liste yapmalari
istenir. Aralarinda anlasmazliklar çikmasina ragmen asagidakiler en fazla
oyu alanlardir:
1) Misir'in Büyük Piramitleri
2) Tac Mahal (Taj Mahal)
3) Büyük Kanyon (Grand Canyon)
4) Panama Kanali
5) Empire State Binasi
6) St. Peter Bazilikasi (St. Peter's Basilica)
7) Çin Seddi (China's Great Wall)
Ögretmen oylari toplarken, sessizce duran bir kiz ögrencisinin henüz
kagidini vermemis oldugunu farkeder.
Sonra ögrencisine kendi Hazirladigi liste ile ilgili bir problem olup
olmadigini sorar.
Kiz Ögrenci ise "Evet, biraz. O kadar çok sey var ki, bir türlü karar
veremiyorum" der.
Ögretmen de ögrencisine "Peki, söyle bakalim. Senin listende neler
var, belki biz sana yardimci olabiliriz" der.
Kiz ögrenci önce duraksar ve sonra okumaya baslar:
Bence Dünyanin Yedi Harikasi :
1) görmek
2) duymak
3) dokunmak
4) tatmak
5) hissetmek
6) gülmek
7) ve sevmek...
Odada sinek uçsa sesi duyulacak sekilde bir sessizlik oldu.
Basit, siradan ve normal olarak düsündügümüz ve gözden kaçirdigimiz seyler
gerçekte ne kadar da mükemmeldirler.
Samimi bir hatirlatma: Hayattaki en degerli seyler satin alinamayanlardir!

Ali Koksal, 23-10-2006 23:16 (ссылка)

333

>Amerikalılar ile İspanyollar arası diyalog...
>
>Aşağıdaki konuşmalar tamamen gerçek olup , Deniz Navigasyon
>kanalı
>106'dan (Finisterra / Galicia) tarafından kayıt edilmiştir.
>
>İspanyollar ; " Burası A-853, çarpışmadan kaçınmak için lütfen
>rotanızı
>15 derece güneye çevirin. Şu anda 25 deniz mili uzaklıktasınız
>ve
>tam üzerimize doğru gelmektesiniz."
>
>Amerikalılar ; "Asıl siz kendi rotanızı 15 derece kuzeye
>çevirin."
>
>İspanyollar; " Negatif ! Tekrarlıyoruz. Çarpışma rotanızı 15 derece
>güneye
>çevirin."
>
>Amerikalılar; " Sizinle ABD gemisinin kaptanı konuşuyor. Kendi
>rotanızı derhal 15 derece kuzeye çevirin."
>
>İspanyollar; "Öneriniz mümkün görülmedi. Bize çarpmak istemiyorsanız
>rotanızı 15 derece güneye çevirin."
>
>Amerikalılar; " (Artık sesini yükselterek) Sizinle ABD Deniz filosunun
>büyüklükte ikinci uçak gemisi USS Lincoln'un
>Kaptanı Richard James Howard konuşuyor
>Beraberimizde on iki kruvazör , onlarca avcı uçağı ,on dört denizaltı
>var.
>Ayrıca bizi yirmi hücumbot destekliyor. Size TAVSİYE
>etmiyorum, EMREDİYORUM! Rotanızı 15 derece kuzeye çevirin, aksi
>halde filomuzun emniyeti için gerekli en sert tedbirleri alacağız.
>Derhal
>rotamızdan çekilin
>gidin.
>
>İspanyollar; "Sizinle Juan Manuel Salas Alcantara konuşuyor.
>Burada iki kişiyiz. Beraberimizde
>bir köpek ,
>akşam yemeğimiz ,
>iki şişe bira ve
>bir de kanaryamız var.
>Kanarya şu anda uyuyor.
>Ayrıca bizi radyo istasyonu Cadena Dial La Coruna destekliyor.
>
>Şu anda İspanya'nın Finisterra Galicia kıyısında ve A-853
>numaralı
>Deniz
>fenerinde olduğumuzu göz önünde bulundurarak , buradan hiçbir yere
>gitmeye niyetimiz olmadığını istesekte rotamızı 15 derece kuzeye
>çeviremeyeceğimizi söyleyelim.
>Deniz fenerimizin İspanya'daki deniz fenerleri arasında büyüklük
>açısından kaçıncı sırada olduğu konusunda hiç bir fikrimiz yok.
>Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek üzere yönlenmiş boktan
>geminizin emniyeti için istediğiniz boktan tedbiri alabilirsiniz.
>Ama
>yine de ısrarla tavsiye ediyoruz. Rotanızı 15 derece güneye
>çevirin.
>
>Amerikalılar; "Okey, anlaşıldı A-853. Teşekkürler..."


 

Ali Koksal, 23-10-2006 23:12 (ссылка)

ыы

25 mb özgürlüğü...
 
 
AŞAĞIDAKİLERİ UYGULADIĞINIZDA HOTMAILİNİZ 25 MB'LIK ALANA SAHİP OLUCAK 
 
önce hotmailinize www.hotmail.com    adresinden  girin 
option dan kişisel bilgilerinizde 
 
Country: United States 
State: Texas 
mail code: 72301 
veya New York 11100, California 93106, Florida 33332, Missisippi 39157, 
Tennessee 37010, Kansas 66013, Virginia 24716, Colorado 80303, New 
Mexico 87001, New Jersey 07099, Georgia 30300, Illinois 60224, 
Massachusetts 14025, Connecticut 06520, Arizona 85521, Alabama 35197 
 
yapın 
 

Ali Koksal, 23-10-2006 23:09 (ссылка)

ууу

FIKRALARDA bile yoktur, yarım hamile olmak.


 


Ama hayatta var.


Bu devirde kadın olmak, yarı hamile olmak gibi bir şey.


Aynı anda hem hamile olmak, hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi


yani...


 


 


Hem seksi ve erkeksi savaşçı Zeyna, hem de giyinip süslenip Ken'i


bekleyen Barbie Bebek olmak.


Hem erkeklerle aynı okullarda eşit sartlarda okumak, hatta daha iyi


olmak, Hem de işe girebilmek için patronlara 30'una kadar


evlenmeme, çocuk yapmama sözü vermek.


Her sabah çocuklarının anası, sevdiğinin kadını olarak uyanmak.


Tüm dişi içgüdülerinle aynada hoş birini görene kadar çabalamak.


Ve ardından ekmeğin peşine düşmek.


Erkek gibi çalışmak.


 


İşinde mantıklı , dışarıda duygusal olmak.


İşinde atik, yırtıcı, tuttuğunu koparan, Evinde narin, hassas,


şefkatli olmak.


Güzellik bir yere kadar deyip, o bir yere bir türlü varamamak.


Hiç bitmeyen güzel, bakımlı, ince, genç kalabilme çabaları vermek.


Kozmetiklere, estetik müdahalelere servet yatırmak.


Nice okullar, üniversiteler okumak.


Masterlar, doktoralar yapmak.


 


Ama hayatın anlamını ille de bir erkekte bulmak.


Hem saygıdeğer eş, muhteşem ev sahibi, başarılı iş kadını olmak...


Çok ciddi toplantılar, büyük pazarlıklar yapmak.


Bunları yaparken giydigin ciddi pantolon takımlarin altına , seksi


jartiyer giymeyi unutmamak.


Ah senin icin ne taklalar atan bu adamların, senin namusunu korumak


için seferber olup kurallar koymasına gülmek.


Bu devirde kadın olmak....


Ardı ardına değişimler geçirmek.


Bitmek tükenmek bilmeyen şizofreniler yaşamak.


Bu devirde kadın olmak.


Dedim ya...


Yarı hamile olmak gibi birşey.


Aynı anda hem hamile olmak, hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi....


 


 


 


Can Dündar

Ali Koksal, 23-10-2006 23:06 (ссылка)

ррр

DÜNYA BİR İMTİHAN YERİDİR


 


Her canlı gibi insan Allah tarafından bir amaç üzere yaratılmıştır.Yüce


Allah ,''  Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar


döndürülmeyeceğinizi mi sandınız ?'' (mü'minun,115) ayetiyle,insanın gayesiz


yaratılmadığını  ve sonunda kendine dönülerek hesap verileceğini bildirmektedir .


      


     Yaratılışın asıl amacınında ''Ben cinleri ve insanları yanlızca


bana ibadet etsinler diye yarattım ''(zariyat.56) ayetiyle kendisine


kulluk olduğunu beyan buyurmuştur.


 


      Allah'a ibadet etmek için yaratılan insanın önünde,ortalama 60


-70 yıllık kısa bir ömür vardır .Ve bu ömür tıpkı bir kum saati gibi hiç


durmadan akmakta ;insan ,her an  ebedi aleme doğru yol


almaktadır.Herkes kendisi için belirlenmiş bir süre yeryüzünde kalacaktır.


 


       Dünya üzerindeki her şey zamanı geldiğinde yok olacaktır.Dünya


hayatı âhirete göre çok kısa ,sonlu ve sınırlıdır.Esas olan âhiret


hayatıdır.Bu gerçek ''....Hâlbuki dünya hayatı ,âhiretin yanında çok az bir


yararlanmadan ibarettir''(rad,26) ayetiyle açıkça anlatılmaktadır.


 


    Çünkü dünya üzerinde her şey eskimeye ,yaşlanmaya ve yok olmaya


doğru büyük bir hızla ilerlemektedir.Zaman herkesi ve herşeyi eskitmekte


;geçici dünyaya bağlanıp âhireti ihmal edenler aldanmaktadır.


     dünya hayatı bir misafirhanedir.İnsan dünyada imtihan edilmektedir


ve hdefi ahiret kazanmaktır.Kişinin sadece '' iman ettim'' demesi


kesinlikle yeterli değildir.İmanını tavırlarıylada göstermelidir.Akıllı


insan kısacık ömründe ebedi hayatta kendisini mutlu edecek hayırlı


amellerle ömrünü tamamlayıp ruhunu Rabbine teslim edendir..


                                                                                                      


(kaynak 2006 Diyanet takvimi)


 


          ''...... Allah'a karşı gelmekten sakınırsa ,Allah ona


sıkıntıdan çıkış kapıları açar.Onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır.Allah'a


dayanıp güvenene Allah kâfidir.Allah buyruğunu elbette yerine


getirir.Gerçekten Allah herşey için bir ölçü ,her iş için bir vade


belirlemiştir.'' ( Talâk  2-3) Hayırlı Cumalar güzel grup arkadaşlarım ve tüm


insanlar 

В этой группе, возможно, есть записи, доступные только её участникам.
Чтобы их читать, Вам нужно вступить в группу